Shared Flashcard Set

Details

L31
Vocabulary
20
English
Intermediate
10/23/2020

Additional English Flashcards

 


 

Cards

Term
There are a lot of dishes in the sink but only a few cloths.
Definition
Lavaboda bir sürü bulaşık var ama sadece birkaç bez var.
Term
There are a lot of lines on the pages, but only a few arrows.
Definition
Sayfalarda çok fazla çizgi var, ama sadece birkaç ok var.
Term
There are a lot of coins in the piggy bank but only a few bills.
Definition
Kumbarada çok para var ama sadece birkaç banknot var.
Term
There are a lot of towels on the floor but only a few mops
Definition
Yerde çok havlu var ama sadece birkaç paspas var
Term
There are a lot of matches in the drawer but only a few lighters.
Definition
Çekmecede çok fazla kibrit var ama sadece birkaç çakmak var.
Term
There are a lot of clouds in the sky, but only a little rain.
Definition
Gökyüzünde çok bulutlu var, ama sadece biraz yağmur var.
Term
There are a lot of rectangles in the picture but only a few circles.
Definition
Resimde çok fazla dikdörtgen var ama sadece birkaç daire var.
Term
There is a lot of gold in the vault but only a little silver.
Definition
Kasada çok fazla altın var ama sadece biraz gümüş var.
Term
There are a lot of appliances in the apartment but only a little secondhand furniture.
Definition
Dairede çok fazla beyaz eş var ama sadece biraz ikinci el mobilya var.
Term
There is a lot of joy in her heart but only a little anger.
Definition
Kalbinde çok fazla neşe var ama sadece biraz kızgınlık var.
Term
There is a lot of paperwork on the desk but only a few erasers.
Definition
Masada çok fazla evrak/kağıt işi var ama sadece birkaç silgi var.
Term
There are a lot of school supplies in the school bag but only a few snacks.
Definition
Okul çantasında çok fazla okul malzemesi var ancak sadece birkaç atıştırmalık var.
Term
There is a lot of smoke in the air but only a little steam.
Definition
Havada çok fazla duman var ama sadece az buhar var.
Term
There is a lot of soil in the pot but only a few plants.
Definition
Saksıda çok fazla toprak var ama sadece birkaç bitki var.
Term
There are a lot of staples on the table but only a few staplers.
Definition
Masada çok zımba tel var ama sadece birkaç zımba var.
Term
There is a lot of tape in the box but only a little glue.
Definition
Kutuda çok fazla bant var ama sadece az yapıştırıcı var.
Term
There are a lot of stars in space but only a little heat.
Definition
Uzayda çok fazla yıldız var ama sadece birazcık ısı var.
Term
There is a lot of war in the world but only a little peace.
Definition
Dünyada çok savaş var ama sadece biraz barış var.
Term
There are a lot of weeds in the field but only a little wheat.
Definition
Tarlada çok fazla yabani ot var ama sadece biraz buğday var.
Term
There are a lot of wrinkles on his head, but only a little hair.
Definition
Kafasında çok kırışıklıklar var, ama sadece az saç var.
Supporting users have an ad free experience!